ÖZ
Kapitalist üretim ilişkilerinin tarıma ve kırsal toplumsal yapıya nüfuzunun derinleştiği oranda küçük köylülüğün tasfiyesi hızlanmaktadır. Bu süreçte köylüler, kendi içlerinde farklılaşarak kapitalist üretim ilişkilerine dahil olmakta ve topraktan koptukları oranda da kentlere göç etmektedirler. Hane temelli kırsal geçim olanaklarını kaybedip kente göç eden bu nüfusun önemli bir kısmı, işçileşmek yoluyla toprakla yeniden ilişkilenmektedir. Türkiye gibi geç kapitalistleşmiş ülkeler, bu süreci halen canlı bir biçimde yaşamaktadır. Türkiye’de küçük köylülüğün çözülmesi ve tarımda işçileş tir me, ülkenin her bir coğrafi bölgesinin kendi özgül koşulları içinde gerçekleşmektedir. Bu bağlamda, pre-kapitalist ilişkilerin ve küçük köylülüğün yaygın olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi, çarpıcı bir örnek oluşturmaktadır. Niteliksiz işgücünü soğuracak altyapıdan yoksun olmasına karşın kendi çevresinden göç alan bu Bölge kentlerinde, topraktan koparak kente göç eden az topraklı veya topraksız köylülerin önlerine çıkan seçeneklerden biri yine tarım işçiliğidir. Nitekim mevsimlik tarım işçilerinin büyük bölümü, kırdan göçle gelmiştir ve kentlerin çeper mahallelerinde yaşamaktadır. Başka bir söyleyişle, kentsel mekânda yaşamakta, kentte ve kırsal alanda mevsimlik tarım işçiliği yapmaktadırlar. Bu araştırmada, köylülüğün çözülmesi süreciyle kente göçle gelenleri mevsimlik tarım işçiliğine iten ekonomik ve toplumsal dinamikler açıklanmaya çalışılmıştır. Bu amaçla, Şanlıurfa kent merkezinde mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak yaşadığı üç mahallede yarı yapılandırılmış ve derinlemesine görüşme teknikleri kullanılarak saha araştırması yapılmış, elde edilen bulgular nitel olarak analiz edilmiştir
Anahtar Kelimeler : Anahtar Kavramlar: Küçük köylülük, kırsal alan, kentsel mekân, göç, mevsimlik tarım işçiliği