ÖZ
Bu araştırmanın amacı, Denizli kentinde yaşayan İranlı sığınmacı ve mültecilerin kentin işgücü piyasasındaki konumlarının incelenmesi ve artı-değer üretimi koşullarında maruz kaldıkları ayrımcılık, sosyal güvencesizlik ve emek sömürüsü pratiklerinin çözümlenmesidir. Çalışma kapsamında nitel araştırma yöntemi kullanılarak 2015 Kasım ve 2017 Nisan ayları arasında 37 İranlı sığınmacı ve mülteciyle görüşülmüştür. Görüşmeler derinlemesine, yarı-yapılandırılmış mülakatlar ve odak grup görüşmeleri olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulguları kentteki İranlı göçmenlerin özellikle tekstil sektöründe ucuz emek kaynağı olarak tercih edildiklerini göstermektedir. Küresel göçe engel olan siyasal bariyerler nedeniyle, kentteki bekleme süresinin uzamasıyla birleşen emek sürecindeki ayrımcılık pratikleri, göçmen emeği sömürüsünü katmanlaştırmaktadır. Ayrıca göç sürecinin ara istasyonu olan Türkiye’de mülteci olmanın yarattığı olumsuzluklar ücretli çalışma alanının zorluklarıyla birleşmektedir. Böylelikle sosyal haklardan yoksun olarak kayıtdışı, sigortasız, güvencesiz biçimde tabakalı işgücü piyasasında yer alan İranlı göçmenler, emek sürecinde hem işçi hem de göçmen olarak bulunmanın risklerini deneyimlemektedir. Araştırma bulgularının bir diğer boyutu Denizli’de kentsel yaşamda son derece görünür olan İranlı mültecilerin/sığınmacıların, farklı altkültür gruplarında sosyolojik aidiyetlerinin bulunmasıdır. Birbirinden farklılaşan altkültür grupları göçmenlerin barınma, sosyal yaşam, boş zaman etkinliklerinin yanı sıra üretim ilişkilerindeki konumlarıyla da ilişkisellik üretmektedir. Bu altkültür grupları hem göçmenlerin göç nedenlerine dair kategorilerle örtüşmekte hem de kendi içinde parçalı ve karmaşık bir yapıya sahip olması dolayısıyla kente nispeten kozmopolit bir özellik kazandırmaktadır