ÖZ
22 Nisan 1926 tarihli 818 sayılı Borçlar Kanunu hukuk devriminin temel taşlarından olup cumhuriyet döneminin ilk kapsamlı kanunlarındandır. 818 sayılı Borçlar Kanunu yasama organı tarafından 22 Nisan 1926 tarihinde kabul edilmiş; 8 Mayıs 1926 tarihli ve 366 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 4 Ekim 1926 tarihinde Türk Kanunu Medenisi ile birlikte yürürlüğe girmiştir. Yaklaşık 85 yıldır yürürlükte olan 818 sayılı Kanunun günün ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalması ve dili itibariyle anlaşılmasının son derece zor olması, yeni Borçlar Kanununun yapılmasını gerekli kılmıştır. Bu doğrultuda hazırlanan yeni Kanun, uygulama alanına giren konularda köklü değişiklikler getirmiştir. Bu değişikliklerin bir kısmı da iş sözleşmesine ilişkin hükümlerde kendini göstermektedir. Yeni Borçlar Kanununda iş sözleşmesine ilişkin hükümler, altıncı bölümde “hizmet sözleşmeleri” başlığı altında, 393. ve 496. maddeler arasında yer almaktadır. Kanunda “genel hizmet sözleşmesi”, “pazarlamacılık sözleşmesi” ve “evde hizmet sözleşmesi” olmak üzere 3 farklı iş sözleşmesine yer verilmiştir. Bu sözleşmelerden “pazarlamacılık sözleşmesi” ve “evde hizmet sözleşmesi” 818 sayılı Kanunda ve 4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenlenmemiş olup, yeni Kanun çerçevesinde “genel hizmet sözleşmesi” başlığı altında da birçok yeni hüküm getirilmiştir. İş sözleşmesinin geçersizliği, işçinin sadakat borcu, teslim ve hesap verme borcu, düzenleme ve talimatlara uyma borcu, aracılık ücreti, ikramiye, ücret alacağının devri ve rehnedilmesi, birim ücreti ve zorunlu harcamaların ödenmesi, kişisel verilerin kullanılması, iş sözleşmelerinde cezai şart, ibranameler, yıllık ücretli izinden indirim hakkı bu düzenlemelerden bazılarıdır. Bu doğrultuda yeni Kanun gerek kapsama aldığı kişiler açısından gerekse 4857 sayılı İş Kanunu’nda yer almayan konular bakımından önemli hükümler ihtiva etmektedir. Çalışmamız kapsamında yeni Kanunun yalnızca genel hizmet sözleşmesine ilişkin hükümleri, 818 sayılı Borçlar Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu da dikkate alınarak incelenmeye çalışılmış ve söz konusu hususlar ilgili hükümler incelenirken detaylıca ele alınmıştır