ÖZ
Kapitalizmin kısa tarihi içerisinde farklı yaklaşımlarca farklı düzeylerde sorunsallaştırılan, sosyo-ekonomik bir olgu olarak gündemden neredeyse pek düşmeyen ve bugün halen ekonomi açısından belirleyici bir sorun alanı olarak varlığını sürdüren işsizlik, istihdam politikalarının yanı sıra bir asrı aşkın bir süredir sosyal sigortacılık tekniğine bağlı olarak tazmin edici mekanizmalarla da kontrol altında tutulmaya çalışılmaktadır. Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi içerisinde sosyal sigorta tekniğiyle uygulamaya konulan işsizlik sigortası -çeyrek asırlık kısa geçmişi içerisinde- sistematik müdahalelerle değişime zorlanmakta ve sosyal güvenlik mantığından giderek uzaklaştırılmaktadır. İşsizlik sigortası, 2008 yılında ve izleyen yıllarda yapılan bir dizi değişiklikle tazmin edici özelliği geri plana itilerek aktif işgücü piyasası politikalarını işler hale getiren bir araca dönüştürülmüş durumdadır. Dönüşümün felsefi dayanağı neoliberal esneklik yaklaşımıyla örtüşmekte; hedef, istihdam yaratmaktan çok istihdam edilebilirliği arttırmak olarak belirtilmektedir. Nitekim işsizlik sigortası fonunun resmi yöneticisi konumundaki İŞKUR, işsizlik sigortası fonunu kullanarak bahsi geçen aktifleştirme siyasetinin asli aktörü olarak eğitim ve kurslarla piyasaların talepleri doğrultusunda istihdam müdahalelerle başlangıç amacından uzaklaştırılmış bulunan işsizlik sigortası, gelinen noktada özgülendiği amaca hizmet edebilmekte midir? Bu çalışma, İŞKUR’un faaliyetleri ile il ölçeğine Tunceli bağlı bir örneklem üzerinden bu ve benzeri sorulara bazı cevaplar üretmeye çalışmaktadır
Anahtar Kelimeler : işsizlik, işsizlik sigortası, neoliberalizm, esneklik, aktif istihdam politikaları