Economics and Law Journal

dergi kapak
36
-2013-
Primary Language
: tr
  • Özlem Irmak Balkız
New Production/Organization Models and Control the Rise of Hegemonic Despotism in JIT/TQM Regimes

ABSTRACT

While the shift from craftsmanship to modern factories increased productivity thanks to wide-scale production, it also introduced the concept of control of the labor process. From past to present, labor control regimes have changed in line with the social, political and economic characteristics of every era. However, the control of the capitalistic labor process within the context of certain purposes is a continuous phenomenon. Today, the control of the labor process is rather expressed by the term “workplace monitoring”. The current practice, however, systematizes the monitoring phenomenon by taking it to the extent of discipline. New production/management models such as Just-in-time JIT and Total Quality Management TQM , stand out with technical aspects such as stockless production, total quality control, zero defects and productivity. Accordingly, to achieve these results, they create a hegemonic control procedure in the labor process. The JIT/TQM regime, whose objective is to adapt the organization of the production process to the instant changes in the market, includes, to a great extent, the ‘market despotism’ mentality. On the other hand, the entry of computer automatization in the production processes, despite increasing productivity, is building up managers’ despotic control on the labor process. In this article, while the rising technological control in the JIT/TQM regime will be examined within the context of despotic labor regimes, corporate culture perspective will be dealt with within the context of hegemonic labor regimes. Therefore it will be scrutinized how the labor supervision regimes whose route is from despotism to hegemony, take form of ‘hegemonic despotism’ within the production/management processes that have been adapted to current market conditions.
Keywords : Control of Labor Process, The JIT/TQM Regime, Technological Control in Labor Process, Corporate Culture, Hegemonic Despotism.
Yeni Üretim/Yönetim Modelleri ve Denetim TZÜ/TKY Modelinde Hegemonik Despotizmin Yükselişi

ÖZ

Zanaatkârlıktan modern fabrikalara doğru yaşanan dönüşüm, geniş ölçekli üretimle birlikte verimliliği arttırırken emek sürecinin denetimi olgusunu da gündeme getirmiştir. Geçmişten günümüze emek denetim rejimleri, her dönemin sosyal, siyasal ve ekonomik özelliklerine göre değişim göstermiştir. Ancak kapitalist emek sürecinin belirli amaçlar çerçevesinde denetim altına alınması süreklilik arzetmiştir. Günümüzde emek sürecinin denetimi daha çok ‘işyerinde gözetim’ kavramıyla ifade edilmektedir. Ancak mevcut işleyiş, gözetim olgusunu disiplin boyutuna taşıyarak sistematikleştirmektedir. Tam Zamanında Üretim TZÜ ve Toplam Kalite Yönetimi TKY gibi yeni üretim/yönetim modelleri; stoksuz üretim, bütünsel kalite kontrol, sıfır hata, verimlilik gibi teknik yönleriyle ön plâna çıkmaktadır. Üretim sürecinin organizasyonunu piyasanın anlık değişimlerine uyarlama amacında olan TZÜ/TKY modeli ‘piyasa despotizmi’ mantığını büyük ölçüde içermektedir. Bilgisayarlı otomasyonun üretim süreçlerine girişi yöneticilerin emek sürecinde despotik bir denetim kurmalarını kolaylaştırırken işçilerin zihnini hedef alan ‘firma kültürü’ sayesinde hegemonik denetim mümkün hale gelmektedir. Makalede TZÜ/TKY modelinde yükselen teknolojik/elektronik denetim, despotik emek rejimleri; ‘firma kültürü’ perspektifi ise hegemonik emek rejimleri çerçevesinde ele alınıp değerlendirilecektir. Güzergâhı despotikten hegemoniğe doğru olan emek rejimlerinin, piyasa koşullarına uyarlanmış üretim/yönetim süreçlerinde nasıl ‘hegemonik despotizm’ biçimini aldıkları irdelenecektir
Anahtar Kelimeler : ÖZEmek Sürecinin Denetimi, TZÜ/TKY Modeli, Emek Sürecinde Teknolojik Denetim, Firma Kültürü, HegemonikDespotizm.

Cite This Article

APA
BALKIZ, Ö., & . ( 2013). New Production/Organization Models and Control the Rise of Hegemonic Despotism in JIT/TQM Regimes. Çalışma ve Toplum, 1(36), 187-210. https://doi.org/