ÖZ
818 sayılı Borçlar Kanununu ilga eden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun yürürlüğe girmesiyle işverenin işçiyi koruma borcunun pozitif dayanağı olan ve içeriğini belirleyen yeni ve farklı hükümler, Türk mevzuatına girmiş bulunmaktadır. İşverenin koruma borcunu düzenleyen TBK 417. madde metninde açık şekilde anlatım bulan “işçinin kişiliği” “cinsel ve psikolojik taciz” “dürüstlük ilkelerine uygun bir düzen” kavramları, mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun konuyu düzenleyen 332. maddesinde bulunmayan kavramlardır. Söz konusu kavramların işverenin işçiyi koruma borcunu yeni dönemde nasıl şekillendireceği bu çalışmada üzerinde durulan temel meselelerden ilkidir. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerine ilişkin İşK mülga m.77/I fıkrasının neredeyse aynen TBK m.417’ye alınması, işverenin koruma borcunu gerektiği gibi ifa etmemesinden kaynaklanacak sorumluluğunun hukuki nitelik ve sınırları tartışması bağlamında değerlendirilmesi gereken bir diğer husustur. Makalenin ikinci temel meselesini oluşturan bu değerlendirmenin İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu göz ardı edilerek yapılması mümkün değildir. Ele alınan bir diğer husus ise işçinin kişilik değerlerinin zedelenmesi halinde başvurabileceği hukuki yollardır
Anahtar Kelimeler : Kişilik, kişilik hakkı, kişilik hakları, 6098 sayılıTürk Borçlar Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, genel olarak işçinin kişiliğinin korunması, koruma borcu, gözetmeborcu, psikolojik taciz, mobbing, cinsel taciz, ayırımcılık yasağı, dürüstlük ilkelerine uygun bir düzen, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin sorumluluğunun hukuki niteliği, kusur sorumluluğu, kusursuz sorumluluk.