Ekonomi ve Hukuk Dergisi

Makalenin Dili

: tr

  • K. Ahmet Sevimli
Türk Borçlar Kanunu m.417 ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Işığında Genel Olarak İşçinin Kişiliğinin Korunması

ÖZ

818 sayılı Borçlar Kanununu ilga eden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun yürürlüğe girmesiyle işverenin işçiyi koruma borcunun pozitif dayanağı olan ve içeriğini belirleyen yeni ve farklı hükümler, Türk mevzuatına girmiş bulunmaktadır. İşverenin koruma borcunu düzenleyen TBK 417. madde metninde açık şekilde anlatım bulan “işçinin kişiliği” “cinsel ve psikolojik taciz” “dürüstlük ilkelerine uygun bir düzen” kavramları, mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun konuyu düzenleyen 332. maddesinde bulunmayan kavramlardır. Söz konusu kavramların işverenin işçiyi koruma borcunu yeni dönemde nasıl şekillendireceği bu çalışmada üzerinde durulan temel meselelerden ilkidir. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerine ilişkin İşK mülga m.77/I fıkrasının neredeyse aynen TBK m.417’ye alınması, işverenin koruma borcunu gerektiği gibi ifa etmemesinden kaynaklanacak sorumluluğunun hukuki nitelik ve sınırları tartışması bağlamında değerlendirilmesi gereken bir diğer husustur. Makalenin ikinci temel meselesini oluşturan bu değerlendirmenin İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu göz ardı edilerek yapılması mümkün değildir. Ele alınan bir diğer husus ise işçinin kişilik değerlerinin zedelenmesi halinde başvurabileceği hukuki yollardır
Anahtar Kelimeler : Kişilik, kişilik hakkı, kişilik hakları, 6098 sayılıTürk Borçlar Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, genel olarak işçinin kişiliğinin korunması, koruma borcu, gözetmeborcu, psikolojik taciz, mobbing, cinsel taciz, ayırımcılık yasağı, dürüstlük ilkelerine uygun bir düzen, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin sorumluluğunun hukuki niteliği, kusur sorumluluğu, kusursuz sorumluluk.
Protection of Employee’s Personality in General in Light of Turkish Code of Obligations Art.417 and Occupational Health and Safety Act

ABSTRACT

After the enactment of Turkish Code of Obligations TCO No.6098 which repeals Code of Obligations CO No.818 and Occupational Health and Safety Act OHSA No.6331 , new and different provisions constituting positive grounds for and determining the content of the duty of the employer to protect employee’s personality have taken place in Turkish legislation. The concepts of “personality of the employee”, “psychological and sexual harassment” and “order in accordance with the requirements of principles of honesty” mentioned explicitly in the wording of TCO Art.417, which regulates the duty of the employer to protect employee’s personality, used to be the absent concepts in the Art.332 of the Code of Obligations numbered 818 repealed. The first issue analyzed in this study is the effect of the concepts in question in giving shape to the duty of the employer to protect employee’s personality in the new era. The repealed Art.77 sub-art. I of Labour Act -concerning occupational health and safety measures- which has been transferred to TCO Art.417 with almost the same wording is another issue worth scrutinizing in the context of ongoing controversy on the legal characteristic and limits of the liability arising from employer’s breach of the duty to protect employee. It is impossible to scrutinize this second basic issue of this study properly if OHSA is ignored. The legal remedies the employee can use in the event of violation of the personality values is another subject examined
Keywords : Personality, personality right, personality rights, duty ofthe employer to protect employee’s personality, Turkish Code ofObligation, Occupational Health and Safety Act, psychological andsexual harassment, mobbing, prohibition on discrimination, order inaccordance with the requirements of principles of honesty, industrialaccidents, occupational diseases, legal characteristics of employer’sliability.

Kaynak Göster

APA
SEVİMLİ, K., & . ( 2013). Türk Borçlar Kanunu m.417 ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Işığında Genel Olarak İşçinin Kişiliğinin Korunması. Çalışma ve Toplum, 1(36), 107-148. https://doi.org/