ÖZ
İş hukukunda asıl olan işverenin kendi işçileri ile üretim yapmasıdır. Ancak 1980’li yıllardan itibaren küreselleşme süreci ile ekonomik ve teknolojik gelişmeler sonucu, işletmelerin, küresel pazarda rekabet koşullarına uyumlu stratejiler izlemeye başladıklarına; esneklik aracı olarak, üretim ve istihdamı dışsallaştırma stratejilerini izlediklerine tanık olmaktayız. İşverenlerin, kendi işyerinde, işçileri ile gerçekleştireceği mal üretimini ve hizmet sunumunu, kendi işçileriyle değil, başka işveren ve onun işçileri aracılığıyla gerçekleştirmeyi hedeflediği alt işveren uygulaması da, bir işyerindeki mal ya da hizmet üretimini dışsallaştırmanın tipik örneğini oluşturmaktadır. Buna göre işveren, bir anlamda, dışarıdaki bir işveren aracılığı ile ürettiği mal veya hizmetten kazanç elde etmektedir. Bu nedenle, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin gereği olarak hukuk sistemleri, alt işveren ve diğer atipik istihdam modellerini düzenlemiş, işletmelere bu olanağı tanımıştır. Ancak, İş Hukuku kuralları tarafından yasaklanmamakla birlikte; alt işveren aracılığıyla üretimi gerçekleştirme, hukuk sistemlerince temel bir kural olarak değil, bir istisna gibi algılanmakta ve bu istihdam modeli kapsamında işçilerin korunması amacıyla önemli güvenceler ve sınırlamalar öngörülmektedir. Bu makalede alt işveren kavramı, yasal çerçeve ve var olan yasal düzenlemede yapılması düşünülen değişiklikler incelenecek, değişikliğin yaratabileceği sorunlar ortaya konulmaya çalışılacaktır