ÖZ
1963 ve 1964 yılları, metal sektöründe işçi ve işveren sendikalarının arasındaki ilk endüstriyel mücadelelere sahne olmuş ve Maden-İş ile MESS arasındaki toplu pazarlık süreci 1964 yılında özel sektöre ait altı işyerinde grevlerle sonuçlanmıştır. Bu ilk dönem toplu pazarlık süreci, işverenlerin keyfi ve baskıcı yönetim tarzını sınırlandırmaya dönük talepler nedeniyle uzlaşmazlıkla sonuçlanmıştır. Bu çalışma söz konusu endüstriyel uyuşmazlığı, Maden-İş’in 1950’li yılların ortalarından itibaren verdiği mücadelelerin tarihi içerisinde kavramayı amaçlamaktadır. İşçi hakları açısından oldukça titiz olan Maden-İş, grev hakkının bulunmadığı, kollektif akit hakkının ise işverenlerin insafına kaldığı 1950’li yıllarda toplulukla iş uyuşmazlığı ve işçi temsilciliği gibi araçları kullanarak önemli bir sendikal tecrübe edinmiştir. Özellikle 1950’lerin sonlarında işverenlerin Maden-İş temsilci ve üyelerine yönelik baskıları ise Maden-İş’in işyerlerinde güçlü bir örgütlülük yaratmak şeklindeki ilkesinin netleşmesine yol açmıştır. Bu miras, 1963’te başlayan toplu pazarlık sürecinde işveren sendikasının direneceği taleplerin ortaya çıkmasının en önemli nedenlerinden biridir. Maden-İş bu dönemde kendi ilkelerini MESS’e kabul ettirmeyi başaramamışsa da işyerinde etkin ve yaygın bir işçi örgütlülüğüne dönük mücadelesi 1960’ların ikinci yarısında bu defa daha radikal biçimlerde yeniden yükselişe geçmiştir.
Anahtar Kelimeler : ÖZEmek tarihi, grev, toplu sözleşme, sendika, sendika işyeri temsilcisi, fabrika rejimi